Ads 468x60px

Blog Listem

17 Haz 2010

BODYS' WORLD Sergisi

İlk kez bir sergide bu kadar Etik, Ahlak, İnsan Haklarına aykırı mı değil mi tartışması yapıldığını görüyorum ve duyuyorum.

Şu ana kadar cinsellik, din gibi bazı tabu konuların işlendiği sergiler eleştirilmişti ve alışık olduğumuz bir konu idi; ancak ilk kez İnsan Haklarına değinen ve belli kesimlerce karşı çıkılan bir sergiye denk geldim.

Nedir Bu? 
Bilmeyenlere söyleyim. Bu sergi beden (kadavra) sergisi. Alman bilim adamı Gunther Von Hagens'ın Vücut Dünyası ve Yaşam Döngüsü adlı sergi 11 Haziran itibari ile İstanbul'da Antrepo No:3'e geldi. Gazetelerde bir sürü şey yazıldı, çizildi aslında. Sadece burada kendi düşündüklerimi aktarmak istiyorum.

Bu sergi 30 milyondan fazla insan tarafından görülmüş,  Bu sergide Alman bilim adamı Gunther Von Hagens tarafından 200'den fazla insan bedenin parçalarını "plastination" denilen teknikle çürümez hale getirerek sergileniyor. Bu serginin amacı insan vücudunun içini ve dışını inceleyebilmek ve o mucizevi vücudumuzun nasıl çalıştığını görebilmektir. Kasları, kemikleri, damarları, organları görebiliyorsunuz. Hatta yaşam döngüsü teması altında sağlıklı insanlar ile sağlıksız insanınların vücudunu inceleyerek sağlıklı olmanın ne kadar önemli olduğunu ve altı üstü sigaradır dediğimiz zehirlerin vücudumuzu ne hale getirdiğinizi görebiliyorsunuz. Sergiye bu anlamda yaklaşınca hiç bir sorun yok. Gayet okullarda göremediğimiz bir anatomi dersini görmemize imkan sağlıyor. İlk kez bir kadavraların halka açık bir şekilde sergilenme şansı bulunuyor. Bu anlamda bu sergi de bir fırsat. Ancak ortada bazı kesimlerde dikkate alınması gereken bir sorun var...

Sorun Nedir?
Bazı kesimler bu serginin iki yönden sakıncalı olabileceğini belirtiyorlar. Birincisi bu serginin insanın en önemli öğesi vücudu bir meta hale getirerek sanat eseri gibi teşhir edilmesidir; çünkü evrensel kültürde vücudun canlı yada cansız pazarlanması suçtur ve ahlaka aykırıdır. Tabii sergi bir pazarlama alanı değil ama bir pazarlama alanındaki bir vitrin gibi teşhir edilmektedir, satılmasa bile sergilenmektedir. İşte bu noktada tartışmak gerekebilir.

Diğer bir husus ise, bu vücut parçaların Çin'den satın alındığı (bir dedikodur gidiyor)dır. Ancak sergi 2005 senesinden (sanırım 2005 idi) beri bu  sergideki tüm kadavra sahiplerinin ölümünden önce kendi rızalarının alındıkları ve rızası alınanların ölümünden sonra saklanarak korunduğu ve sergiye hazırlandığı söylenmiş.
Beden Bağışı hakkında detaylı bilgi için http://www.bodyworlds-istanbul.com/  sayfasına bakmanızı öneririm.

Sonuç

Bu sergi tüm dünyada gerçekleştiği gibi İstanbul'da gerçekleşek. Muhalifler bu kadavralar Çin'den yoksul ailelerden çalıntı diyecek ama sergi sahipleri Gönüllü Bağış Formlarını gösterecek. İstanbul'dan çoğu kişi meraktan sergiye gidecek ve vücudunu tanıyacak, sağlıklı ve sağlıksız vücutta neler varmış neler yokmuş görecekler ama bir yandan sanat mı bu diye kavramlar beyin jimnastiği yapılacak ve sergi bittikten sonra unutulacak.

Ama ben hala sergiyi savunmakla savunmamak konusunda veya karşı cıkmak konusunda kararsızım ama şunu diyebilirim. Ben öldükten sonra vücudumun sergilenmesinden rahatsızlık duymazdım. Eğer ben küçücük bir cocuga yada vücut hakkından bir haber bir yetişkine birşeyler öğretebilecek bir duruma vesile olursam neden olmasın? Di mi? Ne de olsa herşey izne bağlı.


Sonun Sonu:

Anatomi ile uğraşan insanlar (Pergamonlu Galenos,  Leonardo Da vinci, Andreas Vesalius gibileri) hep şeytanlıkla, büyücülükle, sapkınlıkla gibi suçlarla suçlanmışlardır ya da dışlanmışlardır ancak o günlerden bugüne kadar anlayış değişmiş ve insan vücudu pazarlanmadığı takdirde ve kişinin rızası alındığı takdirde vücut üzerinde değişiklikler yapılmasına izin verilmiştir (bkz, plastik cerrahi, operasyonlar, organ bağışı vesaire).
Bu nedenle böyle bir dönemde usulüne göre yapıldığı takdirde böyle önemli bir sergiyi sövmek bana anlamsız gelmektedir. Eğer niyetleri eğlence amaçlı, ticari amaçlı olsaydı o zaman sonuna karşı çıkardım ancak böyle bir durum yok....

0 yorum: