Ads 468x60px

Blog Listem

9 Eki 2008

Para ve Küresel Ekonomik Kriz

Amerika Birleşik Devletlerinin Mortgage krizi anlamamak o kadar zor değil aslında. Tüm ekonomi birimlerini bir sistem olarak ele alabiliriz. Bu sistemde sürekli olarak para dönmektedir. Mesela mavi veya beyaz yakalı, işin zorluklarına göre, işin kendisinden gelen spesifik oranlar doğrultusunda mekanik veya zihinsel enerjilerini bir işi başarmak için kullanırlar. Sonra o iş başarılır. Zihinsel ve mekanik enerji iş formuna dönüşür, bu işten memnun olan kişi bunun karşılığında donmuş bir enerji verir: Para. Bu para sürekli dönmektedir. İşçi çalışır, para kazanır, sonra o para orada durağan kalmaz. O parayı kendi ihtiyaçları için kullanır; böylelikle başkasının eline o işçinin sahip olduğu şeye karşılık gider. Ne zaman ki bir insan hem borçlu hem alacaklı olursa ve bu alacaklı alması gereken kişiden para alamazsa ve aynı anda bir çok kişi bu parayı alamazsa ve teslim edemezse. İşverenler, müdürler, perakendeciler, bankalar hepsi zor durumda kalır.

Peki neden böyle oldu? Çünkü gerek orta ve alt sınıflar ev sahibi olmak hayali ile, üst sınıflar yatırım yapmak hayali ile tüm evler, daireler satın alındı ama ilk ödemelerden sonra geri kalan ödemeler sağlanamadı. İşte en başta anlattığım olay yaşanmak zorunda kaldı. Aslında Amerikalıların pek bir suçu yoktu, tek suçları emperyalist tüketim sevdalıları olmaktı aslında. Tüm o reklamlar, tüm o kampanyalar, tüm o tüketime yönelik eylemler ve daha yüksek refah düzeyi istemeleri ama bunun bilinçsizce yapılmasıdır. Tabii ki kontrolden çıkmış kontrol edilmeyen bir ekonomi sistemi kurulması da bunların yaşanmasına neden oldu. Bir yandan zamanında Wall Street çalışanları havuzlu, şampanyalı milyon dolarlık partiler düzenlenirken, bir yandan Amerika'daki sistem, herkese kartondan ev sağladığı "sosyalist" ce bir anlayışa sahip iken nasıl eşitlik sağlanabilir, nasıl karton evde yaşayan insanların ev sahibi olma isteği frenlenebilir, nasıl o karton evde yaşayan adama çok rahat kredi veren bankalar engellenebilir. Sonuç: Ekonomik Kriz.

Geçenlerde yapılan ekonomik yardım emperyalist devletin bankalara sosyalist (hayat) öpücüğü vermesi büyük manşetlere neden olmuşt gazetelerde.

İşin magazinsel yanları da yok değil, neymiş iş adamları o pahalı partilerden sakınır olmuş ama tek bırakamadıkları nokta erkeklerin striptiz barlara uğraması olmuş. Demek ki tek teselli olacak ve cebini az yakacak bunlar kalmış. Vah hallerine.

Tabii komik yanlar da var demiştik, bunlardan biriside Papalar. Ne zaman büyük bir olay ve sorun yaşanda kıyamet alametleri ya da Tanrının cezalandırmaları şeklinde lanse edilmektedir.Geçenlerde Vatikan, yaşanan bu ekonomik krizin insanların maneviyattan daha fazla paraya önem verdiğimiz için Tanrı tarafından cezalandırılmaktayız. Elbet ki Tanrı vardır ama o böyle şeylerle cezalandırmaya gerek duymaz (şahsi düşüncem), zaten yaşam denilen şeyde sadece test ediliyoruzdur. Ekonomiyi bozan Tanrı (hangi dinde ne denirse denilsin) değildir, ekonomiyi bu hale getiren insandır ve tarihini ve gününü bilen insanlık dersini de almaktadır.

Ancak bunu belirtmekte fayda var ki, o da Ekonominin her zaman bir "Gizli El"i olduğu ve bu el ekonomiyi kendi kendine yönettiği ve her şeyi çözebildiğinine inanan bir anlayış vardır. Bu anlayış geçersiz olmamıştur ancak o kadar mükemmel "El" olmadığı anlaşılmıştır. Demek ki sosyaldaki düzensiz bir hareketlilik, "El" mekanizmasının yaralanmasına ve hareketsiz kalmasına neden olmuştur. Şimdi bu düzeltilmeye çalışılmaktadır. Alınan ders şu ki her şey para değildir, karamsarlığa gerek yok. Her şey fazla serbest olmamalı yoksa kontrolünden çıkabilir, demin anlatılan ekonomi sistemleri gibi:bankalar, krediler, faizler...

Bu arada yeni gelen banknotlarımız hayırlı olsun. Hayatımda ilk kez 6 sıfırsız bir "TL" miz olacak, "YTL" değil.

0 yorum: