Ads 468x60px

Blog Listem

11 Eki 2009

Beşir'le Vals

Denizin Tuzu filminden sonra gene ortadoğu ile ilgili güzel bir film izledim. Filmin adı: Beşir'le Vals. Filmle ilgili hissettiklerimi anlatmandan önce filmin resmi özetini bir yerden alıntı yapıyorum.

Bir gece yönetmen Ari Folman barda arkadaşıyla oturmuş sohbet etmektedir. Arkadaşı, Ari’ye durmadan gördüğü bir kabustan bahseder. Kabusunda 26 tane vahşi köpekten kaçıyordur. Bu kabusun, iki adamın da Lübnan Savaşı’nda yaşadıklarıyla ilgisi olduğu kanısına varırlar. Ari, hayatının o dönemiyle ilgili pek bir şey hatırlamadığını fark edip şaşırır. Bu ilginç durum karşısında, dünyanın dört bir yanından dostlarını ve asker arkadaşlarını bulup savaşta yaşananlar hakkında konuşmaya karar verir. O dönemle ve kendisi ile ilgili gerçeği ortaya çıkarması gerekmektedir. Ari bu gizemi deştikçe, hafızası gerçeküstü resimlerle uyanmaya başlar.

Filmin her ne kadar başını kaçırsamda çizgi-film/animasyon türüyle karşımıza çıkan film Lübnan'ın yükselen değeri olan ve yeni seçilen başbakan Beşir'in bir suikast sonucu yaşanan iç karışılığı İsrailli askerlerin yaşadığı kötü deneyimleri ve Güney Lübnan halkının yaşadığı acıları anlatmaktadır. Filmde yer yer ironik durumlar yaratılmaktadır. Rock şarkısı eşliğinde bombalama sahneleri, gerçeküstü yansıtılan görüntüler savaş esnasında yaşanan gerçeklerin insanlık için akıl almaz, vahşet uyandıran durumlarda savaştaki herkesin gerçeklikten ne kadar uzaklaştığını, kendisini dışarıya karşı ne kadar soyutlandığı göstermek açısından iyi bir örnek filmdir.

Bu arada belirtmekte fayda var ki İsraillin vahşi savaş politikasını yansıtan bu film İsrailliler tarafından yapılmış olmasıdır. Bir tür öz eleştiri denilebilir. Konuya açıklık getirmem bakımından bir arkadaşımızın açıklamasına yer vermek istiyorum.
filmde hıristiyan falanjist ve siyonist yahudilerin mutabakatiyle işlenmiş bir cinayeti seyir edeceksiniz

"Aslında meselenin esasında Lübnan'daki cemayellerden birinin suikaste kurban gitmesini bahane edip müslümanlara harb açılmasıdır hristiyan falanjistler kendilerine bir dost aradılar ve en iyi dostlarıda tabii ki siyonist katil zanlılarıydı Ariel Şaron da falajistlerin açtığı yolla başşehir Beyrut'a kadar rahatça ilerledi yani madem müslüman kesiyonuz bize de ayırın zihniyetiyle bu cinayetler işlendi .fakat herşeye rağmen bizler anti yahudi değil antisiyonistiz neticede onların içinde de akıl ve vicdan sahibi yahudiler var işte filmi yapanlar hepsi yahudiler anti yahudi olursak onları kaybederiz. Bu filminde bir yahudi imalatı olduğunu unutmayalım..."

0 yorum: